İletken Betonlar: Enerji Dalgalarından Korunma

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, sahip olunan teknolojik ürünlerin korunması problem haline gelmiştir. Elektronik ürünlerin düşmanı olan elektromanyetik enerji dalgaları, ulusal güvenliğe, kritik altyapı merkezlerine, veri merkezlerine veya elektrik şebekelerine ciddi zararlar verebilir. Bu nedenle bu enerji dalgalarına karşı alınacak önlemler hayati önem taşımaktadır. Yıkıcı etkiye sahip bu dalgaların etkilerinden kurtulmak için yeni bir yöntem olan iletken betonlar geliştirilmiştir.

iletken-beton-projesi

Nebraska mühendisleri, ChristopherTuanveLimNguyen elektromanyetik darbelere (EMP) karşı etkileyici bir yöntem olan iletken duvarları geliştirdiler. İletken duvarlar elektromanyetik etkiyi azaltarak elektronik sistemleri koruma amaçlı kullanılmaktadır. Elektromanyetik enerji heryerdedir. Bu enerji dalgalar halinde yayılmakta ve güneş ışınları, radyo dalgaları, mikrodalgalar, X-ışınları ve Gamma ışınları olmak üzere oldukça geniş bir yelpazede yer alırlar. Nükleer patlama veya EMP aygıtları sebebiyle oluşan elektromanyetik dalgalar, akım ve gerilim indüklenmesine sebep olur. İndüklenme sonucu ise elektronik arızalar meydana gelebilir.

Tuanve Nguyen partnerliğinde geliştirilen iletken betonlar elektriği iletmek için yapılmıştır. İlk patentli iletken betonları otoyol ve köprülerin buz ve kardan etkilenmemeleri için geliştirmiş. Daha sonra ürünler elektromanyetik dalgalar içinde bir iletken haline getirilmiş. Ürettikleri teknoloji elektromanyetik dalgaları emer ve yansıtır. Standart betonlara manyetik etkileri emmek için bazı mineraller ve manyetitler yerleştirilmiştir. Daha iyi emme ve yansıtma için iletken duvar karbon ve metal elemanlar ile güçlendirmiştir. Bu özellik sayesinde elektromanyetik dalgalar daha etkili bir şekilde absorbe edilir ve yansıtılır.

iletken-beton

İletken betonlar hem maliyet açısından uygun hem de diğer koruma metotlarına göre daha fazla esneklik sunmaktadır. Bu betonlar askeri alanlarda, finans sektöründe, veri sunucularının olduğu bölgelerde ve elektronik malzemelerin olduğu yerleri koruma amaçlı kullanılmaktadır.

Mevcut binalara püskürtme yöntemiyle uygulama yapılarak, binalar elektromanyetik dalgalardan muhafaza edilebilir. Grup genelde uygulamanın etkinliğini göstermek için prototip yapılar inşa etmektedir. Tuan ve Nguyen şimdi ürünlerini daha kullanılabilir hale getirmek için çalışmaya devam etmektedirler.

Schneider Electric BEMS sektörüne liderlik ediyor

Navigant Research Liderlik Raporu’ne göre; Schneider Electric BEMS (Building Energy Management Systems / Bina Enerji Yönetim Sistemleri) sektörüne  liderlik ediyor.

ge_netzeroenergyhome_0001

Navigant Research Bina Enerji Yönetimi Sistemleri (BEMS) Liderlik Raporu’na göre, Schneider Electric’in SmartStruxure™ çözümü, tesis yöneticilerinin enerji tüketimini azaltmalarına ve operasyonel verimliliği artırmalarına yardımcı olan güçlü strateji ve uygulamalarıyla en yüksek toplam puanı alarak sektörünün lideri seçildi. Raporda ayrıca, Schneider Electric’in entegre akıllı bina platformu yaklaşımı ve bina analitikleriyle müşterilerini pazar liderliğine taşıdığı ön plana çıkartıldı. Enerji yönetimi ve otomasyonda global uzman olan Schneider Electric, Bina Enerji Yönetimi Sistemleri (BEMS) Navigant Research Liderlik Raporu’nda liderler arasında yer alan Schneider Electric, üst üste iki yıldır BEMS pazarında güçlü bir geçmişe sahip 15 şirket arasında strateji ve uygulama alanında en yüksek toplam puana ulaştı.

Akıllı Binalar için Her Seviyede Yenilikçilik

Schneider Electric’in StruxureWare™ Building Operation yazılımı tarafından desteklenen SmartStruxure™ çözümü de rapor ile birlikte, akıllı binaların geliştirilmesi ve enerji yönetiminin optimum hale getirilmesini teşvik eden gelişmiş analitik özellikleri nedeniyle ödüllendirildi. Schneider Electric’in SmartStruxure çözümü, bina sahipleri ve operatörlerinin bina verimliliğini en üst düzeye çıkarması için her seviyede yenilikçiliği desteklerken, tesislerin enerji açısından verimli olmasını ve etkili bir şekilde yönetilmesini sağlamak için özelleştirilmiş ve bağlı donanımlar, yazılımlar, mühendislik, kurulum ve hizmetlerin entegre edilmesiyle bir tesisin işletme maliyetlerini kullanım ömrü boyunca azaltıyor. Ayrıca, entegre SmartStruxure platformu, güç kullanımı, aydınlatma, HVAC, yangın ve güvenlik sistemlerinden ve elektrik dağıtımından gelen verilerin analizi aracılığıyla enerji yönetimi için bina sistemleri kontrolünü benzersiz bir şekilde olanaklı hale getiriyor. Schneider Electric EcoBuilding İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Laurent Bataille, BEMS Navigant Research Liderlik Raporu’nda alınan başarı ile ilgili olarak “Navigant’tan aldığımız bu ödül, en yeni teknolojilerden faydalanan ve geleceğin binalarına yol gösteren çözümler oluşturmaya yönelik uzun vadeli planlarımızın bir göstergesi. Akıllı bina pazarı büyümeye devam ettikçe SmartStruxure gibi çözümler bina ortamlarının dijital omurgası olarak işlev görecek ve enerji ve operasyonel verimliliğini yeni seviyelere taşıyacak.” şeklinde konuştu.

Bina Verimliliği için Eyleme Geçirilebilir Uygulamalar

SmartStruxure çözümü klasik kapalı devre bilgi sistemlerini ortadan kaldırarak entegre bina bilgileri ve gerçek zamanlı verilere web erişimi, güçlü grafikler ve trend görselleştirmeleri, zengin raporlar ve mobil uygulamaların yanı sıra, büyük ölçekli binaların, küçük binalardan oluşan kurumların veya bağımsız küçük/orta ölçekli tesislerin yöneticilerinin, binalarının maksimum verimlilikte çalışmasını sağlıyor.

Güçlü Bir Liderlik

Navigant Research Baş Araştırma Analisti Casey Talon ise “Akıllı binalar için temel bir teknoloji olan BEMS, enerji ve operasyonel yönetim sorunlarına yönelik veri odaklı çözümlere yatırım yapmak isteyen kurumlar için kritik öneme sahip. Schneider Electric, entegre akıllı bina platformu yaklaşımında güçlü bir liderlik sergiliyor ve bina analitiklerinde sahip olduğu derinlemesine becerilerle yenilikçiliği sürdürüyor.” şeklinde konuştu. Navigant Research ilgili seçimde şirketleri vizyon, pazara sunum stratejisi, iş ortakları, teknoloji, ürün performansı, fiyatlandırma, coğrafi erişim ve dayanma gücü gibi stratejiden uygulamaya kadar uzanan 12 farklı kriteri temel alarak değerlendiriyor.

Geleceğin Akıllı Şehri Kuruluyor!..

Dünya devi PANASONIC, Nomura Real Estate Development Co. Ltd. iş birliği ile Japonya’da geleceğin şehrini inşa etmek üzere harekete geçti. Proje, “Sürdürülebilir Akıllı Şehir” olarak hayata geçirilecek. Tokyo’nun güney batısındaki Yokohama şehrinde, Tsunashima’da inşa edilmesi planlanan yeni akıllı şehrin geliştirilmesine kılavuzluk edecek konsept planı ise geçtiğimiz günlerde açıklandı. Enerji sistemi, hidrojen dolum istasyonu ve uluslararası öğrenciler için bir yurt içeren Sürdürülebilir Akıllı Şehir Tsunashima’nın geliştirilmesine on kuruluş katılıyor.

hdc_otomasyon_gelecegin_akilli_sehri_kuruluyor

Geleceğin şehri olarak planlanan Tsunashima için belirlenen hedefler arasında CO2 emisyonlarının %40 azaltılması, %30 ya da daha fazla oranda yeni enerjilerin kullanımı yer alıyor. “Sürdürülebilir Akıllı Şehir” Tsunashima’nın bir enerji merkezi, hidrojen dolum istasyonu ve uluslararası öğrenci yurdu olacak. Tokyo Gas Group, şehrin merkezine ısı ve elektrik ortak üretim sistemi kuracak ve sistem tarafından üretilen elektrik ve termal enerji buradan diğer tesislere dağıtılacak. JX Nippon Oil & Energy Corporation, hidrojen dolum istasyonunun işletiminden sorumlu olacak. Bu istasyonun yeni nesil enerji kaynağı olması ve yakıt hücreli araçlarla geleceğin hidrojen tabanlı toplumundaki diğer girişimlere hidrojen sağlaması düşünülüyor. Keio Üniversitesi de aktif uluslararası öğrenci değişimleri sağlamak üzere tasarlanan uluslararası öğrenci yurdunu açacak. PANASONIC ise CRE çözümleri ile bilgi birikimini ve teknolojisini kullanarak, alandan ve konumdan daha fazla değer sağlamaya uğraşacak ve kullanılmayan bir alanı kullanılır hale getirerek mali ve ticari değerleri artırırken topluma da katkıda bulunacak. Enerji, güvenlik, mobilite, sağlık hizmetleri ve şehirdeki tesisler, insanı merkeze alarak sürdürülebilir bir akıllı yaşamın gerçekleştirilmesini sağlayacak. Aynı zamanda şehirde yaşayanların, çalışanların, ziyaretçilerin ve diğer insanların bakış açısından geleceğin yaşam tarzlarını ve rahatlığını sunmayı hedefleyecek.

Temiz enerji üretimi…
Doğal afetlere karşı dayanıklı olarak akıllı enerji ağını gerçekleştirmek amacıyla planlanan enerji tesisi, şehrin merkezinde yer alıyor. Temiz şehir gazı kullanıyor ve ortak üretim sisteminden yararlanıyor. Bu ortak üretim sistemi soğutma, ısıtma ve sıcak su tedariki için güç üretirken ortaya çıkan ısıyı da verimli bir şekilde kullanıyor.

Teknolojik hidrojen hizmet istasyonu…
Hidrojen hizmet istasyonu, elektrik üretmek amacıyla ticari kullanıma yönelik yakıt hücresi sistemlerine hidrojen tedariki yapacak. İstasyon depreme dayanıklı tasarımı ve çeşitli türlerde sensör içeren çok sayıda teknolojiyi bir araya getiren hidrojen güvenlik kontrol sistemi kullanarak yakıt hücreli araçlara güvenli bir şekilde hidrojen tedarik edecek.
Üstün hayat konforu için şehir yönetim merkezi…
Bu merkez; şehrin içindeki etkinlikler, şehrin enerjisi ve acil durum halinde tahliye hakkında bilgi sağlayarak akıllı şehirdeki hayatı destekleyen ve geliştiren bir yönetim merkezi olarak işlev görecek.

Uluslararası öğrenci yurdu…
Geleneksel Japon kültürüyle gelişmiş teknolojileri birleştiren uluslararası öğrenci yurdu, öğrencilerin birlikte yaşama ve öğrenme kapasitesini en üst seviyeye çıkartacak şekilde tasarlanıyor. Öğrenci yurdunda, öğrenciler arasındaki iletişime yardımcı olmak için çok dilli sistemler, kullanıldığı alana göre çeşitli durumlara uyarlanabilen ışık denetleyicileri ve görsel alanları geliştiren alan düzenleyiciler bulunacak. Güvenlik sistemleri ve virüsleri hızlı bir şekilde yok edip ortamın kokusunu güzelleştiren geniş alanlı hava temizleyiciler ile yurt öğrencilerine emniyetli, güvenli ve temiz bir yaşam ortamı sunacak.

Akıllı alışveriş merkezi…
Şehir enerji merkezinin atık ısısıyla çalışan, güneş enerjisi üretme ve havalandırma sistemlerini içeren bu yeni nesil alışveriş merkezinde, gelişmiş çevre dostu önlemler de yer alacak. Ayrıca insanların süpermarketlerden aldıkları ürünleri teslim alabilecekleri şehir dolapları olacak. Proje; mağazaların yanı sıra hava durumu, doğal afetlerden korunma, trafik hakkında bilgi ya da acil durumlarda tahliye rehberliği sağlayan çok dilli sistem, müşterilerin güvenliğini sağlayan çok işlevli takip kameraları ve ayrıca turist sayısını artırmak için çok dilli çeviri sistemlerini de içeriyor.

Ekolojik hayat…
Şehir için tasarlanan akıllı yaşam alanlarında, güneş enerjisi panelleri ve depolama pillerini birleştiren bir sistem kurularak yenilenebilir enerjinin verimli bir şekilde kullanılması sağlanacak. Asansörlere bağlandığında bu sistem güç kesintisinde bile asansörlerin çalışabilmesini sağlayacak. Şehirdeki her yaşam alanında düşük karbonlu bir topluma katkıda bulunan ekolojik bir hayatın sürdürülmesi mümkün olacak.

Tamirci Örümcek Robotlar

Robotik biliminde yaşanan gelişmeler ile robotlar artık sadece üretim süreçlerinde değil kontrol ve tamir aşamalarında da kullanılıyor. ‘Spider’ isimli örümcek robot ise bu alanda birçok araştırmaya öncelik edecek gibi gözüküyor.

Hava araçlarında olası bir kaza durumunda hem can güvenliği tehlikeye girmekte hem de yüksek tamir maliyetleri oluşabilmektedir. Hatta geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük hava aracı üreticisi özelliğine sahip olan Airlander'ın zeplini, kaza yaparak yeni bir tamir maliyetinin çıkmasına neden olmuştu. Özellikle zeplinlerdeki bu kazalar detaylı kontrolün yapılamamasından kaynaklanmaktadır. ABD’deki Locheed Martin firması, zeplinlerin kaza riskini en aza indirmek amacıyla robotik bilimine başvurdu ve Spider isimli tamirci örümcek robotlar geliştirdi.

lockheed-spider-6

Spider, zeplin üzerinde gezinerek kontrol için göreve başlıyor. Kontrol ve tamir işlemi iki aşamalı gerçekleşiyor. Öcelikle Spider, LED ışık ile balon yüzeyinde geziyor. Balon içindeki algılayıcı yüzeydeki olası bir delikte LED ışığı algılayarak uyarı veriyor. Sonrasında ise Spider, yüzeyde gördüğü hataları yama yaparak kapatarak görevini tamamlamış oluyor. Ayrıca yüzeyde bulduğu tüm hataları tamir öncesi ve tamir sonrası olacak şekilde raporlayarak bir bilgisayara göndererek incelemesinin yapılmasını sağlıyor.

Projenin geliştiricileri, tamir işleminde örümcek tasarımının kullanım nedeni olarak kavisli yüzeylere kolay tırmanabilmesini ve deliklere daha hızlı müdahale edilebilmesini gösteriyor. Geliştirme çalışmaları devam eden robotun zeplinler üzerine çalışma yapan firmalardan büyük bir ilgi toplaması bekleniyor. Böylelikle, insanoğlunun doğadan ilham aldığı biyomimetik bilimiyle yapılan robotlara bir yenisi daha eklendi. Spider ile ilgili ayrıntıları aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Dünyanın En Büyük Enerji Depolama Tesisi

Golden Valley Elektrik Birliği, Alaska Fairbanks’da yerel bir elektrik dağıtım iştiraki, 5.700km2 alanda 90.000 kişiye hizmet veriyor. Kış şartlarında -50°C kadar düşen sıcaklıklar nedeniyle elektrik kesintilerinde yedek gücün devreye girmesi çok önemli. GVEB'in seçtiği bataryalı yedekleme sistemi, hem maliyet hem de karbon emisyonu açısından oldukça verimli. Batarya sistemi 15 dakika boyunca 26MW( 10 bin haneye yeterli güç) veya 40MW ile 7 dakika enerji sağlayabiliyor.

Dünyanın En Büyük Enerji Depolama Tesisi1

Güç Dönüşüm Sistemi
IGCT (tümleşik kapı bağlantılı tristör) ve Ni-Cd batarya olmak üzere iki önemli alt sistemden oluşmakta. IGCT çevirici DC batarya voltajı ve 60 Hz AC, GVEB arasındaki ara yüzü oluşturmakta. Güç dönüşüm sisteminin temel elemanları:

► Ni-Cd bataryalar
► DC filtre Devreleri
► Dönüştürücü kontrol ve soğutma sistemi
► Dönüştürücü trafolar
► SCADA operatör ara yüzü

enerji-depolama-şema

Batarya enerji depolama sistemi 13,760 nikel-kadmiyum enerji hücresinin dörtlü batarya bağlantısı serisinden oluşmakta. Sistem jeneratörler devreye girene kadar düzenli enerji sağlıyor. Her hücre yaklaşık bilgisayar kasası büyüklüğünde ve 72kg ağırlığında. Hücrelerde güvenilir ve çevreci bir anlayış ile geri dönüştürülmüş kadmiyum kullanılmış, ömürlerinin ise 20 yıl olduğu hesaplanmış.

Güç merkezinin sağladığı kısa süreli yedek güç, dizel jeneratörlerin devreye girmesi için yeterli zaman oluşturuyor; bu kısa süreli zaman, düşük sıcaklıklarda su borularının donmaması ve çok dağınık bir şekilde geniş alanda yaşayan, yardım almakta zorlanabilecek Fairbanks sakinleri için hayati önem taşımakta.

Zehirli Aslan Balığını Öldüren Robot Geliştirildi

Geçtiğimiz aylarda Ege ve Akdeniz kıyılarının korkulu rüyası olan zehirli aslan balıklarını öldürebilen yeni bir robot geliştirildi. Özellikle insanlar ve denizdeki diğer canlılar için tehlike arz eden aslan balıkları geliştirilen yeni robotla temassız olarak etkisiz hale getirilebilecek.

Aslan balıkları, dünya genelinde sayısız istilacı türleri bulunan ve bölgesel faunaları yok eden zehirli bir balık türüdür. Aslan balıkları bölgesel olarak yerleşmiş bir şekilde bulunan bir balık türü değildir ve aslan balıklarının yaşam alanları arasında en risk teşkil eden bölgeler ise kıyıya yakın yerlerdir. Ülkemizde de geçtiğimiz aylarda Ege ve Akdeniz kıyılarında denizlere giren vatandaşlarımız aslan balıklarına karşı uyarılmıştı. Aslan balıkları ayrıca aşırı yemek yeme özelliğiyle de bilinen canlılar ve bu özelliklerinde dolayı körfez bölgelerindeki balık türleri için de oldukça risk teşkil etmektedirler.
 

RISE'de (Robots In Servive Of The Environment) çalışan bilim insanları, özellikle Florida, Bermuda ve Karayipler'in kıyı ekosistemlerini tehdit eden, zehirli ve aşırı nüfuslu olan aslan balıkları üzerinde şok etkisi yaratarak balığın acısız bir şekilde ölmesini sağlayan bir robot geliştirdiler. Belirli bir türü öldürmek için bir robot geliştirilmesi ilk duyulduğunda kulağa hoş gelmeyen bir durum fakat aslan balıkları artık diğer balıklar ve insanlar için oldukça ciddi bir sorun haline gelmiştir. Aslan balıkları görünüş olarak güzel bulunan bir tür olsa da bu zamana kadar körfezlerin korkulu rüyası olmuş bir balık türüdür. Örneğin bir aslan balığı sadece 30 dakika içerisinde 20'ye yakın balığı yiyebilecek kapasiteye sahip bir balık.
 


Denizlerde milyonlarca aslan balığının bulunması ve bu kadar yoğun bir nüfusa karşı bu balığın denizlerde çok az sayıda avcısının bulunması bilim insanlarını harekete geçirdi. Bilim insanları balık ekosisteminin dengesini sağlayabilmek adına aslan balıklarını yok edebilecek bir robot geliştirme kararı aldılar.

RISE kurucusu Colin Angle Bermuda'da bu sorunu bizzat gözlemledikten sonra da bu çözüm yöntemini önermiştir. Geliştirilen bu robot iki adet iç içe geçmiş elektrot arasına giren aslan balığının üzerine elektrik uygulanmasıyla çalışıyor. Robot esasen aslan balıklarını elektrik akımıyla felç ederek acısız bir şekilde öldürüyor. Bu süreç maalesef ekosistemlerin korunması için gerekli bir durum.

Proje üzerinde çalışan araştırma ekibi balıkları elektrikle öldürmeden önce robotun balıkları korkutup korkutmadığın gözlemleyebilmek amacıyla ürünü kayalıklı sığ sularda test etti. Araştırmacılar cihazın öldürme etkisinin akvaryumlardaki aslan balıklarında test edilmeden önce robotun denizlere gönderilmeyeceğini bildirdi.

Sürücüsüz Traktörler ile Modern Tarım

Otonom araç teknolojisi sadece ulaşım alanında değil üretim alanında da gelişim gösteriyor. Tarımda işleme, ekme gibi işlemler için modern teknolojiyi sunan otonom traktörlerin ayrıntıları haberimizde.

Corner Editor: https://www.tuxpi.com/photo-effects/corner-editor

Otomobiller ile başlayan otonom araç teknolojisi, minibüslerin ardından kamyon ve tırlarla farklı bir boyuta taşınmıştı. Case IH tarafından geliştirilen ve ABD’nin Low’a eyaletinde gösterime giren otonom traktör ise otonom araçların gelecekte sadece seyahat ve lojistikte değil üretimde de birçok yenilik getireceğini gösterir nitelikte.

Otonom teknolojiye sahip olan traktörde sürücü kabini bulunmuyor ve tarım ekipmanlarıyla sorunsuz şekilde entegre olabiliyor. Traktör, üzerinde bulunan ultrasonik sensörler, kameralar ve Lidar ile arazinin haritasını çıkararak kendine uygun bir yol çiziyor. Daha sonra bağlantılı olduğu arazi aracıyla birlikte ve önceden kullanıcı tarafından programlandığı şekilde tarla üzerinde işlem yapıyor. İşlem sırasında arazide herhangi bir sorunla/engelle karşılaştığında sesli/görüntülü uyarı vererek duruyor ve kullanıcı müdahelesini bekliyor. Kullanıcı gereksinimlere uygun şekilde istediği müdahaleyi yaptığında traktör çalışmaya devam ediyor. En önemli avantajı ise büyük araziler için birden fazla traktör aynı arazi üzerinde uyumlu olarak çalışabiliyor.

Corner Editor: https://www.tuxpi.com/photo-effects/corner-editor

Peki otonom traktörler ne işe yarayacak?

Öncelikle otonom traktörler için günümüz teknolojisine göre tarımda makineleşmede geldiği son nokta diyebiliriz. Otonom traktörlerle gelen tarımdaki bu makineleşme ile arazi üzerinde çalışan çiftçi sayısının azalması ve operasyonel verimliliğin artması sayesinde üretimdeki maliyetler büyük oranda düşecek. Ayrıca hızlı üretim ile de üretimde harcanan zaman da büyük ölçüde azalacak.

Case IH Magnum isimli traktörün tanıtım videosu bir kaç gün önce CNH Endüstriyel Otomasyon firmasının resmi youtube kanalından yayımlandı.

Dünya’nın En Büyük Biyokütle Santrali İnşa Ediliyor!

Hızla artan nüfusun enerji ihtiyacını karşılamak için gelişmiş ülkelerde mega elektrik enerji üretim santralleri inşa ediliyor. İngiltere dev biyokütle santraliyle yenilenebilir enerji alanında gündeme geldi. İnşası devam eden santralin ayrıntıları haberimizde.

 
“Yeşilden Gelen Enerji” olarak tanımlanan biyokütle; yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynağıdır. Fosil olmayan biyokütle, geleceğin en önemli enerji kaynakları arasında gösterilmektedir. Biyokütle ile elektrik üretimi güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının gerisinde kalsa da günümüzde hızla gelişim göstermektedir. Bu gelişim aşamasındaki en büyük adım ise İngiltere’nin Dünya’nın en büyük biyokütle tesisi inşa çalışmasıyla geldi.
 

                 
İngiltere’nin Middlesbrough yakınlarında Tees Yenilenebilir Enerji Santrali inşa ediliyor. Biyokütle ile enerji üretecek olan santralin elektrik üretim kapasitesi ise 299 MW olacak. Yani bu santral 600.000 evin elektrik enerjisi ihtiyacını 24 saat karşılayabilecek kapasitede. Santralde biyokütle yakıt olarak ABD’den ithal edilen ahşap peletinim kullanılması planlanıyor. Biyokütle santralinin devreye girmesiyle her yıl 1.2 milyon ton karbondioksit tasarrufu yapılacak. 650 milyon £’e mal olması beklenen tesite inşaat sırasında 600, tesisin işleme alımı sonrasında ise 100 kişinin tam zamanlı çalışması hadefleniyor.
 

Ahşap Peletin: Odunların talaş haline getirilmesinden sonra yüksek basınçla sıkıştırılmış ve yakıta dönüştürülmüş hali.

Dünya’nın en büyük biyokütle santrali olacak Tees’in 2019 yılında faaliyete geçmesi ve 2020 yılında enerji üretim hedeflerine ulaşması bekleniyor. Biyokütle santrallerinde yeni bir dönemi başlatabilecek olan projenin finansal çalışmaları da devam etmektedir.
 
"Biyokütle santralleri hakkında sizlerin düşüncesi nedir? Sizce bu santraller ülkemizde daha çok hangi bölgelerde uygulanabilir?"

Çiftçi Robot | SwagBot

Endüstriyel robotların geliştirilmesiyle tarlalarda ve hayvancılıkta da robotların kullanılabilmesi artık çok uzak bir durum değil. Çiftçilerin işlerini kolaylaştırabilmesi için gereken tüm analiz ve işlevleri gerçekleştiren uzaktan kontrollü ya da otomatik sisteme sahip robotun Ar-Ge sürecini HDC Otomasyon olarak sizler için inceledik.

 

Çiftçilerin gerçekleştirdiği birçok görevi robotların yapabilecek olması hiçte şaşırtıcı bir durum değil. Verimi artırmak için yabani otların kaldırılması gibi birçok işlevde bu robotlar kullanılabilirler. Avustralya’da araştırmacılar insan gücünün daha üzerinde zor arazi şartları için dayanıklı robotlar geliştirilmekte. Tarımsal robotların ilk üretiminden bu yana Sydney Üniversitesi Tarla Robotik’te çalışmalar yürütmekte. Robotik ve Akıllı sistemler Profesörü Salah Sukkariehbaşkanlığında yürütülen çalışmalarda, otomatik tarımın gelişmesi hedefleniyor. Meyve bahçelerinde devriye gezebilen, belirli bir alanda sınıflandırma ve analiz gerçekleştirmesi hedefleniyor.

 

En son geliştirilen SwagBot isimli robot her türlü arazide hareket edebilecek,ortam şartlarını inceleyebilmek için gerekli etkileşimlerde bulanabilecek şekilde tasarlanmıştır. Çok yönlü, 4 tekerlekten çekiş sağlayabilen elektrikli robot her türlü arazi şartlarına dayanabilecek şekilde üretilmiş ve hatta römork taşıma kapasitesi bulunmakta. Swagbot hayvanları belirli bir alanda tutmak için çobanlık görevini de üstlenebilmekte. Şu ana kadar SwagBot sadece uzaktan kontrol edilebilmekte. Robotik merkezde teknik memur olan Mark Calleija New Atlas’a yaptığı açıklamalarda önümüzdeki çalışmaların, robot üzerinde tümleşik olarak görev yapabilecek birçok sensörün ekleneceği ve bunlar için gerekli olan yazılımların üretilmesi için sürdürüldüğünü belirtiyor.

 

Örneğin; lazer görüş sistemiyle alanın haritasını çıkarıp bu sayede hareket edebileceği yollar belirleyebilecek. Kızılötesi görüş sistemiyle alanın ısısını belirleyebilecek. Kısaca en basit lazer ve kızıl ötesi görüş sistemleriyle gerekli birçok bilgiyi elde edebilir hale geliyor. Bunların üzerine nem ve toprak analizi yapabilen sensörlerin eklenmesiyle birçok verilere sahip olan bir robot olabileceğini belirtiyor Calleija.

SwagBot’un geliştirilmesi için planlanan süre üç yıllık iken şuanda birinci yılında olduğunu belirten ekip yakın zamanda saha çalışmalarına ve testlere başlayacağını belirtiyor.

SwagBot'un testini aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Omron Yeni Endüstriyel Robot Çözümlerinin Lansmanını Gerçekleştirdi

otomasyon-nedir-hdcotomasyon.com.tr-automation15

             Merkezi Japonya’nın Kyoto kentinde bulunan Omron Corporation,  Nisan 2016 tarihinde dünyanın 39 ülkesinde yeni endüstriyel robotlarının lansmanını gerçekleştirdi. Bu lansmanda Omron Adept Technologies, Inc. tarafından geliştirilen, sınıfının en iyisi 49 adet yeni robot bulunuyor. Robotların üretim ortamına entegre edilmesini kolaylaştırmak amacıyla bu robotlara Omron’un sensörleri, güvenlik bileşenleri ve ödüllü NX/NJ serisi makine otomasyon kontrolörleri entegre edildi.

             Omron’un benzersiz yazılım ve kontrol mimarisi kombinasyonu, hızlı değişim gerektiren çok çeşitli ürünlerin üretilmesinden kaynaklanan fabrika otomasyonu sorunlarını çözüyor. Ortak kontroller, entegre yazılım mimarisi ve geliştirme ortamı, mevcut ve gelecekteki ihtiyaçları karşılayarak süreç tasarımını kolaylaştırıyor, daha esnek çalışma imkanı sunuyor ve bakımı öngörülebilir hale getiriyor. Çözümlerimizin esnekliği ve performansı; Yiyecek ve İçecek, Otomotiv ve İleri teknoloji gibi sektörler için ideal bir seçenek sunuyor.

otomasyon-nedir-hdcotomasyon.com.tr-automation13

             Lanse edilen 3 robot ailesi (SCARA, Delta, Articulated), Omron çözümünün mekanik tarafına yüksek hızlı performans ve güvenilirlik kazandırıyor. Robotların hepsi ortak entegre geliştirme ortamı tarafından kontrol edilebiliyor; böylece hattaki robot türleri, gerekli uygulamalarla esnek bir şekilde kullanılabiliyor.

PLC’ler gibi kontrol ürünleriyle kapsamlı bağlantılar kurun:

             Omron endüstriyel robot çözümleri, tüm robotları Sysmac otomasyon platformu tarafından yönetilen makine kontrol ortamıyla kusursuz bir şekilde bağlıyor. Bu yaklaşım, geleneksel robotların kullanıldığı geleneksel yapıların kısıtlamalarını aşarak en zorlu üretim hatlarının toplam verimliliğini artırıyor.

Entegre yazılım ortamıyla tasarım ve geliştirme çalışmalarını kolaylaştırın:

             “Otomasyon Kontrol Ortamı” (ACE), program kodu yazma gereksinimini önemli oranda azaltan kullanışlı ve uygulama odaklı sihirbazlar içeriyor. Kullanıcılar, yeni otomasyon proseslerini doğrulama süresini önemli oranda azaltan güçlü 3D simülasyon aracına erişebiliyor. Görsel denetimin kullanıldığı robot uygulamaları, paketleme hatları için özel geliştirilmiş ACE PackXpert yazılımı tarafından tamamen destekleniyor.

Genel Bakış

Omron’un Adept Cobra robotu sektörde eşi benzeri olmayan bir performans sunar.

             Yüksek performanslı SCARA robot sistemi; mekanik montaj, malzeme taşıma, paketleme, makine bakımı, vidalama ile birlikte hızlı ve hassas otomasyon gerektiren diğer uygulamalara yöneliktir. Omron Adept Cobra Serisi robotlar, dahili Adept SmartController™ hareket kontrolörü sayesinde sektörde eşi benzeri olmayan bir performans sunar.

Cobra_350

  • Adept ACE yazılımı, kullanıcı dostu bir arayüzle uygulamalarınızın etkin biçimde kullanılmasını sağlar
  • Yüksek çözünürlüklü mutlak enkoderler; yüksek doğruluk, üstün yavaş hız takibi ve kolay kalibrasyon sağlar
  • Yüksek verimliliğe sahip, düşük ataletli Harmonik Sürücüler ve hafif kol, maksimum hız sağlar
  • 8 kHz servo güncelleme hızı yol takibini ve kontrolünü geliştirir
  • Robotu PC, PLC veya kontrolör aracılığıyla kontrol etmek için entegre 10/100 Base-T Ethernet TCP/IP özelliği
  • Çalışma sırasında statik elektriği önlemek için Elektrostatik Boşalma (ESD) ve temiz odalar için mevcut seçenekler

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/cobra

eCobra SCARA Robot Serisi, kompakt sistem iz düşümü sunarak değerli zemin alanından tasarruf sağlarken kurulum maliyetlerini ve karmaşıklığıda azaltır.

Omron’un Adept eCobra 600/800 SCARA robot serisi, 600 veya 800 mm menzile sahiptir ve her biri farklı uygulama zorlukları ve verim gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanan üç performans katmanı içerir. eCobra, kompakt iz düşümü sunarak değerli zemin alanından tasarruf sağlarken kurulum maliyetlerini ve karmaşıklığı da azaltır. Bu benzersiz ürün ailesi, kullanıcıların her performans seviyesinde en kaliteli ve en dayanıklı robotlara sahip olmasını sağlar.

eCobra_600

  • Değerli zemin alanından maksimum düzeyde faydalanmak ve kurulum maliyetlerini (kablo, kontrol dolabı, iş gücü vb.) azaltmak için tüm amplifikatörler ve kontroller robotun içinde tamamen gömülü olarak yer alır
  • Genel bir donanım platformunu temel alan üç performans seviyesi (Lite, Standard ve Pro) vardır. Donanım kalitesinden ödün vermeden yalnızca uygulama için gerekli olan performansı sunarak ürün değerini en üst seviyeye taşır
  • Yazılım lisansı indirilerek performans yükseltilebilir. Basit bir yazılım yükseltmesiyle ürün verimini artırmak için robotunuzu kolaylıkla yükseltebilirsiniz
  • Standard ve Pro performans seviyelerinde doğrudan PLC programlama gibi gelişmiş özellikler bulunur. Bu özellik, bilindik ladder lojik programlama dilleri kullanılarak eğitim ve uygulama sürelerinin en aza indirilmesini sağlar
  • Adept ACE™, uygulamaların uzun ve aşırı karmaşık programlama işlemleri gerekmeden verimli biçimde kullanılmaya başlanmasını sağlar
  • Sanal ortamda eksiksiz bir sistem yapılandırmasının ve testinin yapılmasına olanak sağlayan güçlü bir 3D emülatör içerir

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/ecobra

X-Scara: Esnek seçme sistemi

Geniş erişim ve taşıma kapasitesi 120 mm ile 1200 mm aralığında ve 1 kg ile 50 kg arasında değişir ve bu özellik robotun uygulamanız için hassas şekilde ayarlanmasına imkan sağlar. Temiz oda ve toza/damlamaya dayanıklı türler gibi özel sürümler gıda ve farmasötik endüstrilerindeki uygulamalar için kritik ortamlarda kurulumu mümkün kılar.

XG serisi tüm eksenler için kullanılan mekanik sistemin basitliği sayesinde çok güvenilir bir teknoloji uygular.

xsacr

  • Daha yüksek güvenilirlik (XG serisinde kayış bulunmaz, hareket eden elektronik parça da yoktur)
  • Daha yüksek hassasiyet ve hız
  • Minimum bakım
  • Daha yüksek esnemezlik
  • Kullanımı daha kolay
  • Çok kompakt tasarım
  • Çoklu bağlanabilirlik seçenekleri
  • Tümleşik görüş ve konveyör izleme fonksiyonları

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/x-scara

Hornet robot serisi birincil ve ikincil gıda paketleme için tasarlandı

Hornet 565, yüksek hızlı alma ve paketleme uygulamalarına yönelik bir paralel robottur. Güçlü kontroller robotun tabanına gömülüdür, böylece değerli zemin alanından tasarruf sağlanır, kurulum masrafları ve ürün karmaşıklığı azalır. Standart IP65 sınıfı çalışma alanı ve kolay yıkama için korozyona dayanıklı malzemeler gibi kirlenme riskini en aza indiren hijyenik bir tasarıma sahiptir.

Hornet; entegre yüksek hızlı konveyör izleme, güçlü görsel kılavuz ve özellikle paketleme pazarı için tasarlanmış, kullanımı kolay bir uygulama yazılımı içeren eksiksiz bir robot paketleme çözümü sunar. Robot, doğrudan bir PLC üzerinden programlanabilir ve bilindik ladder lojik programlama dilleri kullanılarak eğitim ve uygulama süreleri en aza indirilir.

Hornet

  • Hornet 565, herhangi bir harici kontrol cihazı gerektirmez, tüm amplifikatörler ve kontroller robotta yer alır
  • Genişletilmiş dikey menzili 0,36 m3 (12,7 ft3) çalışma alanı sağlayarak daha fazla paket çeşidinin kullanılmasına olanak tanır.
  • 0,32 sn döngü süresi, daha yüksek ürün verimliliği sağlar ve ürün alma başına maliyeti azaltır

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/hornet

Omron Adept Quattro robot, patentli özelliklere ve et ve tavuk işleme alanında USDA onayına sahip olan dünyadaki tek paralel robottur.

Quattro™ Paralel robot; paketleme, üretim, montaj ve malzeme taşıma alanlarındaki yüksek hızlı uygulamalarda oldukça başarılıdır. Bu robot, tüm çalışma alanında maksimum hız, maksimum ivme ve olağanüstü bir performans sağlayan patentli dört kollu döner platformumuza sahip olan dünyadaki tek paralel robottur (“delta robot” olarak da adlandırılır). Ultra kompakt kontrolleri ve gömülü amplifikatörleri iz düşümü verimliliğini geliştirirken kurulumu da basitleştirir.

Quattro robot yüksek hız, doğruluk ve baş üstü montaj özellikleriyle esnek ve hızlı paketleme, malzeme taşıma, takım hazırlama ve montaj işleri için mükemmel seçimdir.

Quattro

  • Patentli dört kollu tasarım
  • Sağlam bileşenler ve tasarım
  • Yüksek çözünürlük, mutlak enkoderler
  • Yüksek verimliliğe sahip, düşük ataletli sürücüler ve hafif kollar
  • 8 kHz servo güncelleme hızı yüksek doğruluk, üstün yavaş hız takibi ve kolay kalibrasyon sağlar
  • Entegre sıcaklık sensörleri hasarı önlemek için servo motorlardaki sıcaklığı izler
  • Robottaki tanı ekranı, sorunların daha hızlı giderilmesini sağlar
  • Quattro S650HS modeli, birincil gıda işleme alanında USDA onaylıdır

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/quattro

X-Delta: Sysmac platformunda entegre edilen en hızlı alma sistemi

Dakikada 200 döngüye ulaşabilen Delta çözümü anında Alma ve Yerleştirme operasyonları uygulamak için birden fazla konveyör ile senkronize edilebilir. NJ kontrol cihazı 8 Delta robotu kontrol ederken 2 ms, 4 robotu kontrol ederken 1 ms yanıt süresi sunar.

X-Delta

  • Bir kontrolör ile 8 robota kadar kontrol olanağı
  • Serbestlik derecesi: 3 + 1 (opsiyonel dönüş ekseni)
  • Dakikada 200 devire kadar
  • Çalışma aralığı 500 mm’den 1600 mm’ye kadar olan ürün çeşitliği
  • Farklı Delta robot kolu türleri
  • Taşıma kapasitesi aralığı: 1 – 8 kg
  • IP sınıfı aralığı: IP65, IP67, IP69K
  • Yeni çarpışma önleyici algılama işlevi: İsteğe bağlı bu işlev, tutucu üzerindeki tehlikeli ve beklenmedik darbeleri algılayarak makinenizin emniyetini artırır.

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/x-delta

Adept Viper altı eksenli robotlar, hız ve hassasiyet özellikleriyle hızlı ve hassas otomasyon gerektiren işlemler için idealdir.

             Adept Viper™ altı eksenli robot; montaj, malzeme taşıma, paketleme, makine bakımı ve 650 mm veya 850 mm menzilde hız ve doğruluk gerektiren diğer işlemler için ideal, yüksek performanslı eklemli bir robottur.

Viper_850

  • Mevcut PLC’nin (IEC 61131-3) bilindik ladder lojik programlama dillerini kullanarak hızla uygulamaya koyma
  • Tanı ekranı, sorunların daha hızlı giderilmesini sağlar
  • Robotu PC, PLC veya robot kontrolörü aracılığıyla kontrol etmek için Ethernet TCP/IP özelliği
  • Yüksek doğruluk, üstün yavaş hız takibi ve kolay kalibrasyon için yüksek çözünürlüklü mutlak enkoderler
  • Maksimum hız sunmak için yüksek verimliliğe sahip, düşük ataletli Harmonik Sürücüler ve hafif bir kol
  • Maksimum taşıma kapasitesi 5 kg

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/viper