Sürücüsüz Traktörler ile Modern Tarım

Otonom araç teknolojisi sadece ulaşım alanında değil üretim alanında da gelişim gösteriyor. Tarımda işleme, ekme gibi işlemler için modern teknolojiyi sunan otonom traktörlerin ayrıntıları haberimizde.

Corner Editor: https://www.tuxpi.com/photo-effects/corner-editor

Otomobiller ile başlayan otonom araç teknolojisi, minibüslerin ardından kamyon ve tırlarla farklı bir boyuta taşınmıştı. Case IH tarafından geliştirilen ve ABD’nin Low’a eyaletinde gösterime giren otonom traktör ise otonom araçların gelecekte sadece seyahat ve lojistikte değil üretimde de birçok yenilik getireceğini gösterir nitelikte.

Otonom teknolojiye sahip olan traktörde sürücü kabini bulunmuyor ve tarım ekipmanlarıyla sorunsuz şekilde entegre olabiliyor. Traktör, üzerinde bulunan ultrasonik sensörler, kameralar ve Lidar ile arazinin haritasını çıkararak kendine uygun bir yol çiziyor. Daha sonra bağlantılı olduğu arazi aracıyla birlikte ve önceden kullanıcı tarafından programlandığı şekilde tarla üzerinde işlem yapıyor. İşlem sırasında arazide herhangi bir sorunla/engelle karşılaştığında sesli/görüntülü uyarı vererek duruyor ve kullanıcı müdahelesini bekliyor. Kullanıcı gereksinimlere uygun şekilde istediği müdahaleyi yaptığında traktör çalışmaya devam ediyor. En önemli avantajı ise büyük araziler için birden fazla traktör aynı arazi üzerinde uyumlu olarak çalışabiliyor.

Corner Editor: https://www.tuxpi.com/photo-effects/corner-editor

Peki otonom traktörler ne işe yarayacak?

Öncelikle otonom traktörler için günümüz teknolojisine göre tarımda makineleşmede geldiği son nokta diyebiliriz. Otonom traktörlerle gelen tarımdaki bu makineleşme ile arazi üzerinde çalışan çiftçi sayısının azalması ve operasyonel verimliliğin artması sayesinde üretimdeki maliyetler büyük oranda düşecek. Ayrıca hızlı üretim ile de üretimde harcanan zaman da büyük ölçüde azalacak.

Case IH Magnum isimli traktörün tanıtım videosu bir kaç gün önce CNH Endüstriyel Otomasyon firmasının resmi youtube kanalından yayımlandı.

Li-Fi Hız Rekoru – Saniyede 224 Gigabit hıza ulaşıldı!

Suudi Arabistan’dan araştırmacılar, Li-Fi teknolojisinin daha da hızlanmasını sağlayan bir ampul geliştirdiler. Araştırmacılar bu ampul ile var olan Li-Fi teknolojilerine oranla 20 kat daha hızlı veri aktarımı yapmayı başardılar. Ayrıntılar haberimizde.

li-fi-nedir-yuksek-hız-ışık-hızı-internet

Edinburgh Üniversitesi'nde Mobil İletişim Profesörü olan Harald Haas, 2011 yılında veri iletimi için tamamen yeni bir yaklaşım olan ışığı kullanarak Li-Fi teknolojisini dünyaya tanıtmıştı. Suudi Arabistan Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden bir grup araştırma ekibi, mavi LED ve bir çeşit fosfor karışımı kullanarak öncelikle ışığı, kırmızı ve yeşil spektrumdaki ışığa dönüştürdü. Son olarak da beyaz spektrumdaki ışığa dönüştüren bir çeşit ampul geliştirdiler. Ortaya çıkan Li-Fi teknolojisinin veri hızı mevcut olan Li-Fi teknolojilerine oranla 20 kat daha hızlı oldu.

Geçtiğimiz yılın kasım ayında Estonya’daki teknoloji şirketi Velmenni, bu teknolojiyi almak isteyen şirketlerin bölgedeki endüstriyel ortamlarında bu teknolojiyi test ettiklerinde saniyede 224 Gigabit hıza ulaştılar. Bu hız,1.5 Gb’lık 18 tane filmi 1 saniyede indirmeye yetecek kadar yüksek bir veri iletimi sağlıyor.

Li-Fi’de iletişim, ışığı hızlı bir şekilde açıp kapayarak (1 ve 0 durumu) sağlanır. Li-Fi teknolojisinde, ışığı açıp kapatmanın oldukça önemli olduğunu belirten Daniel Oberhaus: “İnsan gözünün algılayamayacağı kadar hızlı bir şekilde titreşim yapan ışığın, gittikçe artan bant genişliği ihtiyacını karşılayabileceğini görmekteyiz” dedi.

Suudi Arabistan Kral Abdullah Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nin elektrik mühendisliği bölümünde çalışan Boon Ooi: “Beyaz ışık kullanan modern VLC (görünür ışık iletişimi) cihazları, saniyede 100 milyon bit ile sınırlıdır.” dedi. Bundan dolayı Boon Ooi ve takımı farklı bir Li-Fi teknolojisi geliştirmek istediler. Bunun için fosfor nitrat ve sezyum kurşun bromür bileşimi ile oluşturulan nanokristal tabanlı bir ampul geliştirdiler. Fosfor nitrat ve sezyum kurşun bromür bileşiminden oluşan reaksiyonda ortaya yeşil ve kırmızı ışımalar (spektrumdaki) meydana geldi. Ortaya çıkan bu yeşil ışık, tepkime içinde bulunan nanokristaller tarafından emildi. Kırmızı ışıma ise ortamdaki nitrat tarafından emildi. Böylelikle ortama verilen mavi ışınla da,az miktarda emilmiş kırmızı ve yeşil renkler, mavi renkler ile birleşerek beyaz ışığı oluştururdular. Bu oluşan beyaz ışık geleneksel VLC’de kullanılan diğer beyaz LED’lere oranla daha büyük bant genişliği, veri iletimi ve hızlı anahtarlanma seçeneği sunuyor.
Birçok VLC cihazı beyaz ışık üreten LED’lere güveniyorlar. Suudi araştırmacılar tarafından geliştirilen bu Li-Fi teknolojisi 500 Mhz’lik bant genişliğine ve 2 Gbps veri aktarımına sahip. Gelecek yılllarda dijital veri ihtiyaçlarımız 16 trilyon gigabayta ulaşması düşünülüyor. Bu gelişmeler, bu teknolojinin ne denli önemli olduğunu gözler önüne sermekte.

Li-Fi hakkında TED Talks'da yapılan güzel bir video;

Elektrokromik ve Elektrokromizm Nedir?

Elektrokromizm, elektrokromik malzemelerde görülen bir olgudur. Günümüzde cam teknolojilerinde, kaplama malzemelerinde, kamuflajlarda ve televizyonlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yazımızda elektrokromik malzemeleri ve elektromizm olgusunu inceledik.

Elektrokromik-nedir-hdcotomasyon.com.tr

Elektrokromizm, elektrokromik özellikteki bir malzemeye elektrik potansiyel uygulanmasıyla fiziksel ve kimyasal yapısında değişiklikler yaşanması durumudur. Elektromizm ile elektrokromik malzemenin rengi değiştirilebilmektedir. Bu renk değişimi, malzemenin sadece görsel yapısında değişim yaratmaz. Aynı zamanda ışık emilimi, ışık geçirgenliği ve ışık yansıtması gibi optik özellikleri de değişime uğrar. Peki bu değişim nasıl yapılır?

 

Elektrokromik malzemeye elektrik potansiyel uygulandığında malzeme elektrik yüklenir veya elektrik yükü kaybeder. Uygulanan elektrik potansiyeli arttıkça malzeme rengi açılarak saydamlaşır ve ışık geçirgenliği artar. Azaldığında ise renkte koyulaşma gerçekleşir ve ışık geçirgenliği azalır. Buna örnek olarak elektrokromik camları verebiliriz. Elektrokromik oksit sınıfında yer alan tungsten oksit 1 mikron kalınlığında çok katmanlı şekilde cam üzerine kaplandığında ve 1 ile 5 Volt aralığında gerilim uygulandığında cam yüzeyi renkli olmaya başlamakta ve ışık geçirgenliği azalmaktadır. Uygulanan gerilim azaltıldığında ise tekrar berrak hale gelmekte ve ışık geçirgenliği artmaktadır. Bu şekilde ‘ayarlanabilir camlar’ üretilmektedir. Elektromizm teknolojisinde uygulanan voltaj ile birlikte elektrokromik oksitin yapısı da önem taşımaktadır. En çok kullanılan oksitler tugsten, zirkonyum, niyobyum, vanadyum ve molibdenyumdur.
 

Elektrokromik Cihazın Yapısı

Elektromik cihazların yapısına bakacak olursak; bu cihazlar elektrokromik hücrelerin bir türüdür. ECD’nin temel yapısı elektrolit bir katman ile ayrılmış iki tabakadan oluşur. İletken elektrotlar her tabaka tarafında da kullanıldığı için cihaz harici gerilim ile çalışmaktadır. Bu cihazlar elektrolit türüne bağlı olarak iki tipte kategorize edilebilir. Lamine ECD’de elektrolit olarak sıvı kullanılmaktadır. Katı elektrolit ECD’de ise elektrolit olarak katı organik veya inorganik materyal kullanır.
 
Elektrokromik ve Elektrokromizm nedir hdcotomasyon.com.tr
Elektromizm ile elde edilen elektrokromik malzemeler gündelik hayatımızın bir çok alanına girmiştir. Özellikle otomobillerde otomatik kararan dikiz aynalarında bu teknoloji kullanılmaktadır. Ayrıca aydınlatmada önemli bir etkisi olan akıllı pencerelerde, aynalarda, gözlüklerde ve uçak camlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
 

Dünya’nın En Büyük Biyokütle Santrali İnşa Ediliyor!

Hızla artan nüfusun enerji ihtiyacını karşılamak için gelişmiş ülkelerde mega elektrik enerji üretim santralleri inşa ediliyor. İngiltere dev biyokütle santraliyle yenilenebilir enerji alanında gündeme geldi. İnşası devam eden santralin ayrıntıları haberimizde.

 
“Yeşilden Gelen Enerji” olarak tanımlanan biyokütle; yenilenebilir ve temiz bir enerji kaynağıdır. Fosil olmayan biyokütle, geleceğin en önemli enerji kaynakları arasında gösterilmektedir. Biyokütle ile elektrik üretimi güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının gerisinde kalsa da günümüzde hızla gelişim göstermektedir. Bu gelişim aşamasındaki en büyük adım ise İngiltere’nin Dünya’nın en büyük biyokütle tesisi inşa çalışmasıyla geldi.
 

                 
İngiltere’nin Middlesbrough yakınlarında Tees Yenilenebilir Enerji Santrali inşa ediliyor. Biyokütle ile enerji üretecek olan santralin elektrik üretim kapasitesi ise 299 MW olacak. Yani bu santral 600.000 evin elektrik enerjisi ihtiyacını 24 saat karşılayabilecek kapasitede. Santralde biyokütle yakıt olarak ABD’den ithal edilen ahşap peletinim kullanılması planlanıyor. Biyokütle santralinin devreye girmesiyle her yıl 1.2 milyon ton karbondioksit tasarrufu yapılacak. 650 milyon £’e mal olması beklenen tesite inşaat sırasında 600, tesisin işleme alımı sonrasında ise 100 kişinin tam zamanlı çalışması hadefleniyor.
 

Ahşap Peletin: Odunların talaş haline getirilmesinden sonra yüksek basınçla sıkıştırılmış ve yakıta dönüştürülmüş hali.

Dünya’nın en büyük biyokütle santrali olacak Tees’in 2019 yılında faaliyete geçmesi ve 2020 yılında enerji üretim hedeflerine ulaşması bekleniyor. Biyokütle santrallerinde yeni bir dönemi başlatabilecek olan projenin finansal çalışmaları da devam etmektedir.
 
"Biyokütle santralleri hakkında sizlerin düşüncesi nedir? Sizce bu santraller ülkemizde daha çok hangi bölgelerde uygulanabilir?"

Otomasyon Panolarının Teknik Özellikleri | HDC Akademi

hdc otomasyon pano

Otomasyon sistemleri ev, iş, hastane ve daha birçok yerde karşımıza çıkmaktadır. Örnek vermek gerekirse; şu an bu yazıyı okumak için kullandığınız bilgisayarın enerjisini, binanın otomasyon panosu sağlamaktadır. Bu yazımızda otomasyon panolarının teknik özelliklerini, güvenlik şartlarını ve standartlarını sizler için inceledik.

Otomasyon panolarını, teknik özellik kapsamında dört tane ana başlıkta inceleyebiliriz. Bunlar;

► Mekanik Tasarım,
► Elektriksel Tasarım,
► Elektronik Donanım,
► Plan, Şema ve Resim Düzenlemesidir.

 

Mekanik Tasarım

Panonun dış kapağı üzerinde ismini, imal tarihini, işletmenin gerilim ve frekansını gösteren bir etiket olmalıdır. Bu etiket kazımalı veya plastik tipte olmalıdır ve dış ortam koşullarından etkilenmemelidir, silinmemelidir. Panoların içine konulan göstergelere bakılması için küçük pencereler konulur. Bunlar mekanik zorlamalara, kimyasal etkilere dayanıklı malzemeden yapılır ve en az 3 mm kalınlığında, renksiz, şeffaf olmalıdır.
 

Panonun bütün açıklıkları belirlenen koruma derecesini sağlayacak şekilde kapatılmalıdır. Kablonun giriş kısımları montajlanırken kolayca açılıp kapatılabilmelidir. Panoların koruma derecesi de en az IP54 olmalıdır. Eğer montaj yapılırken delik vs. açıldıysa bu koruma sınıfını azaltmayacak şekilde tekrar düzenlenmelidir. Ayrıca havalandırma kısımları da bu koruma derecesine uygun şekilde yapılmalıdır.

Kapak üzerinde bağlantı şemasının olacağı bir cep olmalıdır. Bağlantı şemaları bu cebe konulmalıdır. Ek olarak PLC olan yerde taşınabilir bilgisayar konulabilmesi için katlanabilir sehpa bulunmalıdır. 

 

Elektriksel Tasarım

Anlatılan otomasyon panosu 50Hz frekansta üç fazlı alternatif akımda nominal izolasyon gerilimi 1000V’a kadar olan panolardır. Pano içinde kullanılan kablolar ve bileşenler, TSE ve IEC standartlarına uygun olmalıdır. Ayrıca pano içerisindeki donanımsal bileşenler ROHS uyumlu olmalıdır. ROHS uyumlu olması çevresel etki yaratacak malzemelere sahip olmadığı anlamına gelmektedir. Kablo kanalları, klemensler ve diğer plastik elemanlar alev iletmeyen tipte olmalıdır.
 
 
 

Kontrol devresinin ihtiyacını sağlayacak güçte izolasyon transformatörü kullanılmalıdır. Panolardaki tüm giriş-çıkış koruma ve kontrol elemanları ile bağlantı klemensleri ve kabloları projeye uygun şekilde etiketlenmelidir ve kolayca sökülmemelidir.
 

Kablo eki yapılacaksa klemens kullanılmalıdır. Klemens grubu ile sahadan gelen kabloların panoya giriş yeri arasındaki mesafe en az 20 cm olmalıdır. Bir terminale birden fazla kablo bağlanmamalıdır. Böyle bir durumda dağıtım için kablo yüksüğü ile dağıtım klemensi kullanılmalıdır.
 

Pano hazırlanırken en önemli noktalardan biri ise kabloların renkleridir. Bunlar aşağıdaki tabloya uygun bir biçimde hazırlanmalıdır:
 
Panodaki butonlar ise aşağıdaki tabloya göre düzenlenmelidir:
 

Bunlardan ayrı olarak ikaz, gösterme işaretleri vardır. Sıkıntılı bir durumda, arıza durumunda, operatörün dikkatinin çekilmesi gerekilen durumlarda yanıp sönen ikazlar kullanılır. Bunlar da kırmızı, sarı, yeşil veya mavi olabilir.
 
Yıldırımdan kaynaklı aşırı gerilime karşı aşırı gerilim koruyucu cihaz (parafudr) kullanılmalıdır. Ayrıca sistemde acil stop butonu varsa emniyet rölesi ile kullanılmalıdır. Pano içinde aydınlatma ve 230 V topraklı priz olmalıdır.

 

Elektronik Donanım

Elektronik elemanlar %10 ve %95 arası bağıl neme uygun şekilde seçilmelidir. Koruma seviyeleri en az IP20 olmalıdır ve 2000 metre yüksekliğe kadar çalışabilir olmalıdır. Yedek güç kullanımında en az 300 saat ve normal enerji seviyesinde, 25°C sıcaklık altında 1000 saat süreyle bilgi depolayabilmelidir. CPU modülü üzerinde durumunu gösteren LED bulunmalıdır. Her giriş kanalı üzerinde lojik olarak “1” geldiğinde durumunu gösteren lamba veya LED olmalıdır. PLC’ler IEC standartlarına uygun olmalıdır. Acil durumda bu cihazlar kullanılmamalıdır.
 
 

Tüm dijital çıkışlar birbirinden bağımsız yarıiletken veya mekanik PLC tipi röleler ile sahadan izole edilmiş olmalıdır. Pano içi sinyaller ile sahaya gidecek sinyallere ayrı güç kaynağı kullanılmalıdır. Bunlara uygun bir biçimde sigortalar konulmalıdır. Bağlantı ucu blokları “Güç devreleri”, “İlgili kontrol devreler” ve “Dışarıdan beslenen diğer kontrol devreler” olmak üzere üç gruba ayrılmalıdır.
 

 

Plan, Şema ve Resimlerin Düzenlenmesi

Her çizime ait başlıkta; en azından proje ismi, proje aşaması, projeyi yapan, çizen ve kontrol edenin isimleri ve tarih bulunmalıdır.Çizimlerin numaralandırılmasında ilgili sistemin adı belirtilmelidir.Çizimler/Kontrol Panosu projeleri en az A4 ebatlarında kâğıtlara basılmalıdır.Sinyal Giriş/Çıkış Listesi olmalıdır. Kablo listelerinde kablonun numarası, tipi, kesiti, nereden nereye çekileceği, metrajı, gürültü seviyesi gibi detaylar bulunmalıdır. Kontrol Panosu Projedökümanı olmalıdır.

 

Endüstriyel Otomasyon Alanındaki | 10 Trend

Sistem güvenilirliğinin ön planda olması nedeniyle endüstriyel otomasyonda, teknolojik değişimler hızlı bir şekilde uygulanamıyor olsa da bu alanda birçok yenilik karşımıza çıkmaktadır. Endüstriyel otomasyondaki teknolojik ve kültürel son 10 trendi sizler için derledik.

1) Multi Touch

İlk olarak kendini ticaret dünyasında gösteren çoklu dokunmatik teknoloji zamanla otomasyon sektörüne de girdi. Çoklu dokunmatik teknoloji, hızlı düzenlemelerin yanı sıra kritik işlemlerin gerektiren durumlarda güvenli ve efektif destek sunar.
İlk olarak kendini ticaret dünyasında gösteren çoklu dokunmatik teknoloji zamanla otomasyon sektörüne de girdi. Çoklu dokunmatik teknoloji, hızlı düzenlemelerin yanı sıra kritik işlemlerin gerektiren durumlarda güvenli ve efektif destek sunar.

2) Entegre HTML5 Desteği

Mobil uygulamaların yanı sıra uzaktan izleme ve kontrol desteğinin sağlanması amaçlı HTML5 desteğinin geliştirilmesi, tarayıcı tabanlı işlevselliğin artmasını sağlamaktadır.
Mobil uygulamaların yanı sıra uzaktan izleme ve kontrol desteğinin sağlanması amaçlı HTML5 desteğinin geliştirilmesi, tarayıcı tabanlı işlevselliğin artmasını sağlamaktadır.

3) BYOD (bring your own device)

BYOD-hdcotomasyon.com.tr
İngilizce 'bring your own device' kelimelerinin baş harflerinden oluşan bu kelime 'kendi cihazını getir' anlamı taşımaktadır. Yani BYOD, çalışanların notebook, akıllı telefon, tablet gibi cihazlarını kendilerinin getirmesini model olan slogandır. Bir model veya kültür olarak tanımlayabileceğimiz BYOD, endüstriyel otomasyonun yeni trendlerindendir.

4) Online Araştırma ve Satın Alma

Birçok ihtiyacın internet aracılığı ile karşılanmasıyla endüstriyel otomasyonda da ürün broşürleri, tanıtımlar ve satın alma seçenekleri oluşturulmuştur. Online araştırma ve satın almalar ile fiyat/performans yönünden en doğru seçim yapılmaktadır.
Birçok ihtiyacın internet aracılığı ile karşılanmasıyla endüstriyel otomasyonda da ürün broşürleri, tanıtımlar ve satın alma seçenekleri oluşturulmuştur. Online araştırma ve satın almalar ile fiyat/performans yönünden en doğru seçim yapılmaktadır.

5) Online Eğitimler

Artık endüstriyel otomasyon firmaları, internet üzerinden verdiği mesleki eğitimlerle gerekli bilinçlendirmeyi yaparak araştırma ve satın alma süreçlerinde doğru adımların izlenmesini hedefliyor.
Artık endüstriyel otomasyon firmaları, internet üzerinden verdiği mesleki eğitimlerle gerekli bilinçlendirmeyi yaparak araştırma ve satın alma süreçlerinde doğru adımların izlenmesini hedefliyor.

6) Sanallaştırma

SCADA gibi sunucular kullanılarak, bilgisayar aracılığıyla sistem ve prosesleri sanal hale getirilerek fonksiyonların güvenilirliği artırılmakta.
SCADA gibi sunucular kullanılarak, bilgisayar aracılığıyla sistem ve prosesleri sanal hale getirilerek fonksiyonların güvenilirliği artırılmakta.

7) Endüstriyel Kablosuz Haberleşme

Haberleşmenin son gözdesi olan kablosuz haberleşme ile sensörlerden okunan veriler anlık olarak takip edilebilmekte ve gerekli kontroller yapılabilmektedir.
Haberleşmenin son gözdesi olan kablosuz haberleşme ile sensörlerden okunan veriler anlık olarak takip edilebilmekte ve gerekli kontroller yapılabilmektedir.

8) Robot Devrimi

Makineleşmenin artmasıyla sanayide de robotik bir devrim gerçekleşmeye başladı. Yazılım ve görüntü sistemleriyle donatılan, çeşitli görevleri yerine getirmek için programlanan robotlar esnek ve verimli bir üretim şekli sunuyor.
Makineleşmenin artmasıyla sanayide de robotik bir devrim gerçekleşmeye başladı. Yazılım ve görüntü sistemleriyle donatılan, çeşitli görevleri yerine getirmek için programlanan robotlar esnek ve verimli bir üretim şekli sunuyor.

9) DC Güç

AC güç iletim için her ne kadar daha avantajlı olsa da endüstriyel sistemler dahil birçok cihaz DC güç ile çalışmaktadır. Fabrika içlerindeki DC güç dağıtımlarının yaygınlaşması endüstriyel alandaki son trendler arasında bulunuyor.
AC güç iletim için her ne kadar daha avantajlı olsa da endüstriyel sistemler dahil birçok cihaz DC güç ile çalışmaktadır. Fabrika içlerindeki DC güç dağıtımlarının yaygınlaşması endüstriyel alandaki son trendler arasında bulunuyor.

10) Mobil Uygulamalar

Akıllı telefon ve tablet kullanımının artması sonucu mobil uygulamalar endüstriyel otomasyon alanına da girmiştir. Geliştirilen mobil uygulamalar ile sistem verileri yetkili kullanıcılar tarafından kolaylıkla takip edilebilmektedir.
Akıllı telefon ve tablet kullanımının artması sonucu mobil uygulamalar endüstriyel otomasyon alanına da girmiştir. Geliştirilen mobil uygulamalar ile sistem verileri yetkili kullanıcılar tarafından kolaylıkla takip edilebilmektedir.

 

 

Binalarda Otomasyon Uygulamaları ve KNX

Günümüzde verimlilik artık olmazsa olmaz şeylerin başında geliyor. Bina otomasyonu da verimlilik çözümlerinde çok başarılı uygulamalar gerçekleştirmeye olanak sağlıyor. Peki bu uygulamalar nasıl gerçekleşiyor?

Neden Bina Otomasyonuna İhtiyaç Duyulur?

Bina otomasyonunda temel amaç tek bir yerden tüm sistemin izlenip, kontrol edilebilmesidir. Günümüzde orta ve devasa büyüklükteki binalar için otomasyon 3 temel kısımda incelenebilir.

►Mekanik Sistemin Kontrolü

o İklimlendirme cihazları
o Pompalar, Hidroforlar, Fanlar vb.

►Aydınlatma Sisteminin Kontrolü

o Işığın gün içinde gelişine göre aydınlatmanın sağlanması
o Doğru ve yerinde aydınlatmanın sağlanması
o Aydınlatma çözümlerinde maksimum tasarrufun sağlanması

►Elektriksel Sistemin Kontrolü

o CCTV Sistemler
o Yangın Koruma
o Her türlü elektriksel kontrol aygıtı (enerji analizörü, kompanzasyon sistemleri, ayırıcı, kesici, röle, kontaktör vb.)

Tüm bu sistemlerin kontrolü tek bir merkezden sağlanabilmektedir.

Bina Otomasyonu Bize Neler Kazandırır?

► Enerji Verimliliği için bina otomasyonu olmazsa olmazdır. Bize hem iklimlendirme çözümlerinde hem de aydınlatma çözümlerinde model olur.

► Bina güvenliği için çok önemlidir. Yangın, sel, doğalgaz kaçağı vb. durumlarda sistem binayı dolayısıyla insanları en hızlı şekilde uyarmaktadır.

► Zaman kazandırır.

► Çok daha az çalışan ile tüm sistem kontrol edilebilir. Personel giderlerini azaltmaya yardımcı olur.

Hangi Tip Binalarda Kullanılır?

►Alışveriş Merkezleri
►Rezidanslar
►Stadyumlar
►Fabrikalar
►Plazalar
►Eğlence Merkezleri

KNX Nedir?

KNX uluslararası yaygınlığı ve kabul edilebilirliği olan Ev ve Bina Otomasyonu açık sistem bir standarttır. 2002 yılında Avrupa’da üç farklı protokol kullanan üreticilerin bunu standartlaştırma istemiyle ortaya çıkmıştır. Dünya’nın tek açık standardıdır. KNX’in temel özellikleri;

►Açık yapıda bir sistemdir.

►Her türlü sistem kontrol edilebilir.

►Başka bina otomasyonu sistemlerine kolayca bağlanır.

►EN 50090’la uyumludur.
 

Bu teknoloji kendi parasını kısa sürede amorti edebilmektedir.
 

knx.JP
 

Bir Odada KNX ile Neler Yapılabilir?

►Oda içindeki projeksiyon cihazın ve perdesini kontrol edebiliriz
►Jaluziler kontrol edilebilir
►Odanın sıcaklığını ayarlayabiliriz.
►Odanın aydınlatma seviyesini ayarlayabiliriz.

 

KNX’e Yardımcı Neler Kullanılır?

 

1- Varlık Kontrolü

Varlık sensorleri diğer klasik tip sensorların aksine etkin olduğu ortamda kişilerin alanda olup olmadıklarını denetleyerek çalışır.

 

 Varlık Dedektörü
 
 
varlıkJPG.JPG
Varlık Sensoru Tanıma Bölgesi
 
Yukarıda şekilde görüldüğü üzere varlık sensorunun tanımladığı bölge gözükmektedir.
 
2) Zaman Ayarlı Kontrol

Aydınlatma, binanın açık/kapalı olduğu dönemlerde kullanılır.
 
3) Dimleme Kontrolü

İstenilen aydınlık seviyeleri dilmeme yapılarak elde edilebilinir. Farklı aktivitelerin aydınlatılmasında sıklıkla kullanılır.
 
4) Gün Işığı Kontrolü

Gün ışığının aydınlatabileceği alanlar bu ışığın kullanılmasına izin verilerek, gerekli tasarruf sağlanır.
 
5) Lümen Kontrolü

Lümen kontrolü yapılarak lambanın kullanım süresi boyunca eşit sürede aydınlatma yapılması sağlanır. Lamba ömrü başlangıçta ışık seviyesi düşürülür, lamba yaşlandıkça ışık seviyesi artırılır.
 
 
KNX Hattına Bağlanabilen Cihazlar

►Güç Kaynakları, USB Interface, RS-XXX, Hat kuplörü
►Çıkış Modülleri DIM, DALI, Isıtma-Soğutma vb.
►Sensor ve Dedektörler
►Mantık İşlemcileri
 
KNX Kablolama İşlemleri

►Projelerde kesinlikle KNX’e uygun kablo kullanılmalıdır.
►Kullandığımız kablo tipi genelde YCYM 2*2*0,8’dir.

 
Kablolama Topolojisi

►KNX sisteminde yıldız bağlantı, ağaç bağlantı ve “daisy-chin” kullanılabilinmektedir.

►Yıldız bağlantı ve ağaç bağlantıda loop gerçekleşmesinden ötürü daisy-chin tercih edilir.

 

ring.JPG
 
 
Eğer hatta birden fazla KXN hattı var ise;
 
►Her hattın başına bir adet hat kuplörü kullanılır.
►Her bir adet hat kuplörü için ayrı güç kaynağı temin edilir.
 
 
çoklubağlantı.JPG
 
KNX Çoklu Bağlantı
KNX Hattı ve Mesafe Kısıtlamaları

►Hattaki toplam kablo uzunluğu 100 metreyi aşmamalıdır.
►Güç kaynağı ile son ünite arasındaki mesafe 350 metreyi aşmamalıdır.
►İki ünite arasındaki mesafe 700 metreyi aşmamalıdır.
►Sistemde birden fazla güç kaynağı varsa iki güç kaynağı arası mesafe 200 metreden az olmamalıdır.
 
 

mesafe.JPG
 
KNX Mesafe Kısıtlamaları

Çiftçi Robot | SwagBot

Endüstriyel robotların geliştirilmesiyle tarlalarda ve hayvancılıkta da robotların kullanılabilmesi artık çok uzak bir durum değil. Çiftçilerin işlerini kolaylaştırabilmesi için gereken tüm analiz ve işlevleri gerçekleştiren uzaktan kontrollü ya da otomatik sisteme sahip robotun Ar-Ge sürecini HDC Otomasyon olarak sizler için inceledik.

 

Çiftçilerin gerçekleştirdiği birçok görevi robotların yapabilecek olması hiçte şaşırtıcı bir durum değil. Verimi artırmak için yabani otların kaldırılması gibi birçok işlevde bu robotlar kullanılabilirler. Avustralya’da araştırmacılar insan gücünün daha üzerinde zor arazi şartları için dayanıklı robotlar geliştirilmekte. Tarımsal robotların ilk üretiminden bu yana Sydney Üniversitesi Tarla Robotik’te çalışmalar yürütmekte. Robotik ve Akıllı sistemler Profesörü Salah Sukkariehbaşkanlığında yürütülen çalışmalarda, otomatik tarımın gelişmesi hedefleniyor. Meyve bahçelerinde devriye gezebilen, belirli bir alanda sınıflandırma ve analiz gerçekleştirmesi hedefleniyor.

 

En son geliştirilen SwagBot isimli robot her türlü arazide hareket edebilecek,ortam şartlarını inceleyebilmek için gerekli etkileşimlerde bulanabilecek şekilde tasarlanmıştır. Çok yönlü, 4 tekerlekten çekiş sağlayabilen elektrikli robot her türlü arazi şartlarına dayanabilecek şekilde üretilmiş ve hatta römork taşıma kapasitesi bulunmakta. Swagbot hayvanları belirli bir alanda tutmak için çobanlık görevini de üstlenebilmekte. Şu ana kadar SwagBot sadece uzaktan kontrol edilebilmekte. Robotik merkezde teknik memur olan Mark Calleija New Atlas’a yaptığı açıklamalarda önümüzdeki çalışmaların, robot üzerinde tümleşik olarak görev yapabilecek birçok sensörün ekleneceği ve bunlar için gerekli olan yazılımların üretilmesi için sürdürüldüğünü belirtiyor.

 

Örneğin; lazer görüş sistemiyle alanın haritasını çıkarıp bu sayede hareket edebileceği yollar belirleyebilecek. Kızılötesi görüş sistemiyle alanın ısısını belirleyebilecek. Kısaca en basit lazer ve kızıl ötesi görüş sistemleriyle gerekli birçok bilgiyi elde edebilir hale geliyor. Bunların üzerine nem ve toprak analizi yapabilen sensörlerin eklenmesiyle birçok verilere sahip olan bir robot olabileceğini belirtiyor Calleija.

SwagBot’un geliştirilmesi için planlanan süre üç yıllık iken şuanda birinci yılında olduğunu belirten ekip yakın zamanda saha çalışmalarına ve testlere başlayacağını belirtiyor.

SwagBot'un testini aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

Rockwell Automation’ın yeni sistemi ile mühendisler tasarruf sağlıyor

Yeni AADvance Eurocard Sistemi ile proses mühendisleri donanım boyutundan yüzde 50 tasarruf sağlıyor. Yeni geliştirilen sistem deniz altı uygulamaları için tasarlanmış ilk proses güvenlik sistemlerinden birisidir.

Sistem daha kısıtlayıcı fiziksel alan gereksinimleri ile deniz altı kontrol platformları gibi, sanayi uygulamalarına ideal şekilde uyumludur. Bu tür yüksek gereksinimleri olan uygulamalar için tasarlanmış ilk proses güvenlik sistemlerinden birisidir.

Rockwell Automation’ın Küresel Teknoloji Direktörü Allan Rentcome;AADvance Eurocard, bizim müşteri geri bildirimlerine ve alan açısından kısıtlı uygulamalarda daha iyi entegrasyona duyulan bir sanayi ihtiyacına yanıtımız. Daha küçük sistem ile, proses mühendisleri ekipman için ayrılan alandan tasarruf edip kontrolör başına 500 I/O hedefine ulaşabilirler. Kullanıcılar standart AADvance sisteminin boyutunu karşılayabilmek için boyut arttırma seçeneğine de sahipler” dedi.

AADvance Eurocard; firmaların insanları, ekipmanları ve çevreyi korumalarına, güvenli ve sürekli proses imkanı sağlayarak ve insan hatası riskini azaltarak, yardımcı oluyor. Sistem, terminallerin tek tek güncellenmesine harcanan zamanı ve insan hatasını azaltmaya yardım ederek kullanıcıların tek bir çalışma istasyonundan tesis çapında güvenlik kontrol sistemlerini denetlemelerini ve güncellemelerini sağlar.

Geleneksel AAdvance platformunda olduğu gibi aynı kontrol platformu, geliştirme yazılımı, proses modülleri ve firmaya ait elektronik cihazları paylaşarak, AADvance Eurocard sistemi farklı güvenlik seviyesi ihtiyaçlarını (güvenliksizden SIL 3’e kadar) ve her kullanıcının özgün sistem gereksinimlerini karşılamak için ihtiyaca göre yapılandırılabilir.

Sistem, fonksiyonel güvenlik ve kritik kontrol uygulamaları için özel olarak tasarlanmıştır ki bu sayede proses endüstrileri için geniş bir yelpazede esnek, ölçeklendirilebilir, dağıtılmış bir çözüm sunar. Sistem Exida tarafından güvenlik sertifikası almıştır ve en son güvenlik standartlarıyla uyumludur. SIL 3’ün bütün işlevsel güvenlik gereksinimlerini karşılamaktadır.

Omron Yeni Endüstriyel Robot Çözümlerinin Lansmanını Gerçekleştirdi

otomasyon-nedir-hdcotomasyon.com.tr-automation15

             Merkezi Japonya’nın Kyoto kentinde bulunan Omron Corporation,  Nisan 2016 tarihinde dünyanın 39 ülkesinde yeni endüstriyel robotlarının lansmanını gerçekleştirdi. Bu lansmanda Omron Adept Technologies, Inc. tarafından geliştirilen, sınıfının en iyisi 49 adet yeni robot bulunuyor. Robotların üretim ortamına entegre edilmesini kolaylaştırmak amacıyla bu robotlara Omron’un sensörleri, güvenlik bileşenleri ve ödüllü NX/NJ serisi makine otomasyon kontrolörleri entegre edildi.

             Omron’un benzersiz yazılım ve kontrol mimarisi kombinasyonu, hızlı değişim gerektiren çok çeşitli ürünlerin üretilmesinden kaynaklanan fabrika otomasyonu sorunlarını çözüyor. Ortak kontroller, entegre yazılım mimarisi ve geliştirme ortamı, mevcut ve gelecekteki ihtiyaçları karşılayarak süreç tasarımını kolaylaştırıyor, daha esnek çalışma imkanı sunuyor ve bakımı öngörülebilir hale getiriyor. Çözümlerimizin esnekliği ve performansı; Yiyecek ve İçecek, Otomotiv ve İleri teknoloji gibi sektörler için ideal bir seçenek sunuyor.

otomasyon-nedir-hdcotomasyon.com.tr-automation13

             Lanse edilen 3 robot ailesi (SCARA, Delta, Articulated), Omron çözümünün mekanik tarafına yüksek hızlı performans ve güvenilirlik kazandırıyor. Robotların hepsi ortak entegre geliştirme ortamı tarafından kontrol edilebiliyor; böylece hattaki robot türleri, gerekli uygulamalarla esnek bir şekilde kullanılabiliyor.

PLC’ler gibi kontrol ürünleriyle kapsamlı bağlantılar kurun:

             Omron endüstriyel robot çözümleri, tüm robotları Sysmac otomasyon platformu tarafından yönetilen makine kontrol ortamıyla kusursuz bir şekilde bağlıyor. Bu yaklaşım, geleneksel robotların kullanıldığı geleneksel yapıların kısıtlamalarını aşarak en zorlu üretim hatlarının toplam verimliliğini artırıyor.

Entegre yazılım ortamıyla tasarım ve geliştirme çalışmalarını kolaylaştırın:

             “Otomasyon Kontrol Ortamı” (ACE), program kodu yazma gereksinimini önemli oranda azaltan kullanışlı ve uygulama odaklı sihirbazlar içeriyor. Kullanıcılar, yeni otomasyon proseslerini doğrulama süresini önemli oranda azaltan güçlü 3D simülasyon aracına erişebiliyor. Görsel denetimin kullanıldığı robot uygulamaları, paketleme hatları için özel geliştirilmiş ACE PackXpert yazılımı tarafından tamamen destekleniyor.

Genel Bakış

Omron’un Adept Cobra robotu sektörde eşi benzeri olmayan bir performans sunar.

             Yüksek performanslı SCARA robot sistemi; mekanik montaj, malzeme taşıma, paketleme, makine bakımı, vidalama ile birlikte hızlı ve hassas otomasyon gerektiren diğer uygulamalara yöneliktir. Omron Adept Cobra Serisi robotlar, dahili Adept SmartController™ hareket kontrolörü sayesinde sektörde eşi benzeri olmayan bir performans sunar.

Cobra_350

  • Adept ACE yazılımı, kullanıcı dostu bir arayüzle uygulamalarınızın etkin biçimde kullanılmasını sağlar
  • Yüksek çözünürlüklü mutlak enkoderler; yüksek doğruluk, üstün yavaş hız takibi ve kolay kalibrasyon sağlar
  • Yüksek verimliliğe sahip, düşük ataletli Harmonik Sürücüler ve hafif kol, maksimum hız sağlar
  • 8 kHz servo güncelleme hızı yol takibini ve kontrolünü geliştirir
  • Robotu PC, PLC veya kontrolör aracılığıyla kontrol etmek için entegre 10/100 Base-T Ethernet TCP/IP özelliği
  • Çalışma sırasında statik elektriği önlemek için Elektrostatik Boşalma (ESD) ve temiz odalar için mevcut seçenekler

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/cobra

eCobra SCARA Robot Serisi, kompakt sistem iz düşümü sunarak değerli zemin alanından tasarruf sağlarken kurulum maliyetlerini ve karmaşıklığıda azaltır.

Omron’un Adept eCobra 600/800 SCARA robot serisi, 600 veya 800 mm menzile sahiptir ve her biri farklı uygulama zorlukları ve verim gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanan üç performans katmanı içerir. eCobra, kompakt iz düşümü sunarak değerli zemin alanından tasarruf sağlarken kurulum maliyetlerini ve karmaşıklığı da azaltır. Bu benzersiz ürün ailesi, kullanıcıların her performans seviyesinde en kaliteli ve en dayanıklı robotlara sahip olmasını sağlar.

eCobra_600

  • Değerli zemin alanından maksimum düzeyde faydalanmak ve kurulum maliyetlerini (kablo, kontrol dolabı, iş gücü vb.) azaltmak için tüm amplifikatörler ve kontroller robotun içinde tamamen gömülü olarak yer alır
  • Genel bir donanım platformunu temel alan üç performans seviyesi (Lite, Standard ve Pro) vardır. Donanım kalitesinden ödün vermeden yalnızca uygulama için gerekli olan performansı sunarak ürün değerini en üst seviyeye taşır
  • Yazılım lisansı indirilerek performans yükseltilebilir. Basit bir yazılım yükseltmesiyle ürün verimini artırmak için robotunuzu kolaylıkla yükseltebilirsiniz
  • Standard ve Pro performans seviyelerinde doğrudan PLC programlama gibi gelişmiş özellikler bulunur. Bu özellik, bilindik ladder lojik programlama dilleri kullanılarak eğitim ve uygulama sürelerinin en aza indirilmesini sağlar
  • Adept ACE™, uygulamaların uzun ve aşırı karmaşık programlama işlemleri gerekmeden verimli biçimde kullanılmaya başlanmasını sağlar
  • Sanal ortamda eksiksiz bir sistem yapılandırmasının ve testinin yapılmasına olanak sağlayan güçlü bir 3D emülatör içerir

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/ecobra

X-Scara: Esnek seçme sistemi

Geniş erişim ve taşıma kapasitesi 120 mm ile 1200 mm aralığında ve 1 kg ile 50 kg arasında değişir ve bu özellik robotun uygulamanız için hassas şekilde ayarlanmasına imkan sağlar. Temiz oda ve toza/damlamaya dayanıklı türler gibi özel sürümler gıda ve farmasötik endüstrilerindeki uygulamalar için kritik ortamlarda kurulumu mümkün kılar.

XG serisi tüm eksenler için kullanılan mekanik sistemin basitliği sayesinde çok güvenilir bir teknoloji uygular.

xsacr

  • Daha yüksek güvenilirlik (XG serisinde kayış bulunmaz, hareket eden elektronik parça da yoktur)
  • Daha yüksek hassasiyet ve hız
  • Minimum bakım
  • Daha yüksek esnemezlik
  • Kullanımı daha kolay
  • Çok kompakt tasarım
  • Çoklu bağlanabilirlik seçenekleri
  • Tümleşik görüş ve konveyör izleme fonksiyonları

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/x-scara

Hornet robot serisi birincil ve ikincil gıda paketleme için tasarlandı

Hornet 565, yüksek hızlı alma ve paketleme uygulamalarına yönelik bir paralel robottur. Güçlü kontroller robotun tabanına gömülüdür, böylece değerli zemin alanından tasarruf sağlanır, kurulum masrafları ve ürün karmaşıklığı azalır. Standart IP65 sınıfı çalışma alanı ve kolay yıkama için korozyona dayanıklı malzemeler gibi kirlenme riskini en aza indiren hijyenik bir tasarıma sahiptir.

Hornet; entegre yüksek hızlı konveyör izleme, güçlü görsel kılavuz ve özellikle paketleme pazarı için tasarlanmış, kullanımı kolay bir uygulama yazılımı içeren eksiksiz bir robot paketleme çözümü sunar. Robot, doğrudan bir PLC üzerinden programlanabilir ve bilindik ladder lojik programlama dilleri kullanılarak eğitim ve uygulama süreleri en aza indirilir.

Hornet

  • Hornet 565, herhangi bir harici kontrol cihazı gerektirmez, tüm amplifikatörler ve kontroller robotta yer alır
  • Genişletilmiş dikey menzili 0,36 m3 (12,7 ft3) çalışma alanı sağlayarak daha fazla paket çeşidinin kullanılmasına olanak tanır.
  • 0,32 sn döngü süresi, daha yüksek ürün verimliliği sağlar ve ürün alma başına maliyeti azaltır

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/hornet

Omron Adept Quattro robot, patentli özelliklere ve et ve tavuk işleme alanında USDA onayına sahip olan dünyadaki tek paralel robottur.

Quattro™ Paralel robot; paketleme, üretim, montaj ve malzeme taşıma alanlarındaki yüksek hızlı uygulamalarda oldukça başarılıdır. Bu robot, tüm çalışma alanında maksimum hız, maksimum ivme ve olağanüstü bir performans sağlayan patentli dört kollu döner platformumuza sahip olan dünyadaki tek paralel robottur (“delta robot” olarak da adlandırılır). Ultra kompakt kontrolleri ve gömülü amplifikatörleri iz düşümü verimliliğini geliştirirken kurulumu da basitleştirir.

Quattro robot yüksek hız, doğruluk ve baş üstü montaj özellikleriyle esnek ve hızlı paketleme, malzeme taşıma, takım hazırlama ve montaj işleri için mükemmel seçimdir.

Quattro

  • Patentli dört kollu tasarım
  • Sağlam bileşenler ve tasarım
  • Yüksek çözünürlük, mutlak enkoderler
  • Yüksek verimliliğe sahip, düşük ataletli sürücüler ve hafif kollar
  • 8 kHz servo güncelleme hızı yüksek doğruluk, üstün yavaş hız takibi ve kolay kalibrasyon sağlar
  • Entegre sıcaklık sensörleri hasarı önlemek için servo motorlardaki sıcaklığı izler
  • Robottaki tanı ekranı, sorunların daha hızlı giderilmesini sağlar
  • Quattro S650HS modeli, birincil gıda işleme alanında USDA onaylıdır

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/quattro

X-Delta: Sysmac platformunda entegre edilen en hızlı alma sistemi

Dakikada 200 döngüye ulaşabilen Delta çözümü anında Alma ve Yerleştirme operasyonları uygulamak için birden fazla konveyör ile senkronize edilebilir. NJ kontrol cihazı 8 Delta robotu kontrol ederken 2 ms, 4 robotu kontrol ederken 1 ms yanıt süresi sunar.

X-Delta

  • Bir kontrolör ile 8 robota kadar kontrol olanağı
  • Serbestlik derecesi: 3 + 1 (opsiyonel dönüş ekseni)
  • Dakikada 200 devire kadar
  • Çalışma aralığı 500 mm’den 1600 mm’ye kadar olan ürün çeşitliği
  • Farklı Delta robot kolu türleri
  • Taşıma kapasitesi aralığı: 1 – 8 kg
  • IP sınıfı aralığı: IP65, IP67, IP69K
  • Yeni çarpışma önleyici algılama işlevi: İsteğe bağlı bu işlev, tutucu üzerindeki tehlikeli ve beklenmedik darbeleri algılayarak makinenizin emniyetini artırır.

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/x-delta

Adept Viper altı eksenli robotlar, hız ve hassasiyet özellikleriyle hızlı ve hassas otomasyon gerektiren işlemler için idealdir.

             Adept Viper™ altı eksenli robot; montaj, malzeme taşıma, paketleme, makine bakımı ve 650 mm veya 850 mm menzilde hız ve doğruluk gerektiren diğer işlemler için ideal, yüksek performanslı eklemli bir robottur.

Viper_850

  • Mevcut PLC’nin (IEC 61131-3) bilindik ladder lojik programlama dillerini kullanarak hızla uygulamaya koyma
  • Tanı ekranı, sorunların daha hızlı giderilmesini sağlar
  • Robotu PC, PLC veya robot kontrolörü aracılığıyla kontrol etmek için Ethernet TCP/IP özelliği
  • Yüksek doğruluk, üstün yavaş hız takibi ve kolay kalibrasyon için yüksek çözünürlüklü mutlak enkoderler
  • Maksimum hız sunmak için yüksek verimliliğe sahip, düşük ataletli Harmonik Sürücüler ve hafif bir kol
  • Maksimum taşıma kapasitesi 5 kg

* Daha fazla bilgi için: https://industrial.omron.com.tr/tr/products/viper